350g ve Üzeri Tüm Kahvelerde Kargo Bizden.

Kahve Yetişen Bölgeler-Asya

Kahve yetişen bölge topraklarına çıktığımız yolculukta belki de aklımıza ilk gelen bölge olan Afrika ve sonrasında da Dünya üretim sıralamasında payı tartışılmaz olan Amerika kıtasından sonra yönümüzü bizlere daha yakın olan Asya topraklarına doğru çeviriyoruz.

Asya kıtasıda yer alan, “The Bean Belt” yani yengeç ve oğlak dönenceleri içerisinde yer alan ve kahve yetiştiriciliği için uygun iklim koşullarına sahip bu bölgede yer alan 8 kadar ülke sayılsa da biz üretim ve tüketim bazında öne çıkan 5 ülkeyi ziyaret edeceğiz.

Asya kıtası denilince sizin aklınıza ilk gelen ülke hangisi? Kahvenin ilk kez tadıldığı belirtilen Yemen mi, yoksa pek çok üründe olduğu gibi kahve konusunda da kendine ciddi bir Pazar yaratma yolunda ilerleyen Çin mi? Peki dünya üretiminde 2. Sırada olan Vietnam ya da nitelikli kahve üretiminde kendisine iyi bir konumlandırma sağlayan Endozenya?

Gelin sırayla bu ülkelerin hikayelerine kısaca bir göz atalım…

ÇİN

Asya denilince hepimizin aklına birçok üründe Dünya piyasasını ele geçiren Çin geliyor. Kahve yetiştiriciliği konusunda da durum çok farksız değil aslında ve kahve dünyasının gözü son dönemde Çin’de denilebilir.

Kahvenin ilk kez 1892'de bir Fransız misyoner tarafından Çin’in Yunnan eyaletine getirildiği belirtiliyor. Rivayete göre söz konusu misyoner Vietnam'dan getirdiği kahve çekirdeklerini Zhukula köyündeki bir kilisesinin yanına dikiyor. Çay yetiştiriciliği ve tüketimi ile ünlü olan bu bölgede, neredeyse yüz yıl boyunca kahve üretimi konusunda çok da önemli gelişmeler olmasa da 1988 yılında, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Dünya Bankası ile ortak girişimin bir parçası olarak Yunnan'da kahve üretimi canlandırılıyor ve elde edilen başarı bölgede büyümeyi teşvik de eden Nestlé markasının ilgi ve desteğini alıyor.

Görsel: chinadaily.com.cn

Günümüzde Çin’de yetiştirilen en iyi kahvelerin ülke sınırları içerisinde tüketildiği ve bu kahveler için iyi paralar ödendiği belirtiliyor ve bu durum da Dünya pazarının ilgisini üzerine çekmeye yetiyor. Gayri resmi rakamlara göre (The International Coffee Organization üyesi olmadığından), ülke üretiminin %0,5 oran ile dünya sıralamasının 20. sırasında yer aldığı ve bölgede %95 Arabica (Catimor, Boubon, Typica) ve %5 Robusta hasat edildiği belirtilmektedir.

Ülkedeki ana kahve bölgeleri arasında Yunnan, Fujian ve Hainan sayılabilirken, hasat döneminin genellikle Kasım-Nisan ayları arasında olduğu söylenebilir.

Çin kahvelerinin hoş bir tatlılık ve meyve aromalarına sahip olduğu, ancak topraksı aromalar da taşıdığı belirtiliyor. Nispeten düşük asidite ve genellikle dolgun gövdeye sahiptirler.

HİNDİSTAN

Güney Hindistan'daki kahve üretiminin kökenleri tam olarak bilinmese de farklı efsaneler duymak mümkündür. Bir hikâyede, Baba Budan adlı Müslüman bir Hintlinin 1670 yılında Mekke'den dönerken Yemen'den geçtiği ve ihracatı sıkı bir şekilde kontrol edilen yedi kahve çekirdeğini kaçırdığı söyleniyor. Baba Budan bu çekirdekleri Chikmagalur/ Karnataka bölgesinde bir tepeye ekiyor ve günümüzde de önemli bir kahve üreticisi olan bu bölgedeki o tepenin adı Bababudangiri adını taşıyor.

19. yüzyılın ortalarına kadar çayın üstünlüğü nedeniyle bölgede kahve yeterli popülariteye sahip olamasa da Hint halkı kahvenin lezzetine ve Dünya piyasasındaki gelişmelere kayıtsız kalamıyor.

1942'de, endüstrinin düzenlenmesini başlatan bir hükümet yasasıyla Hindistan Kahve Kurulu oluşturuluyor. Bazıları, hükümetin birçok üreticiden gelen kahveleri bir araya getirerek, üreticilerin kahvelerinin kalitesini artırmaya yönelik teşviklerini azalttığını iddia ediyor. Ancak, üretim kesinlikle büyüyor ve 1990'larda Hindistan'ın üretiminin %30 oranında arttığı belirtiliyor. Bu süreçte Hindistan'daki iç kahve pazarı da hızla büyüdü ve kişi başına kahve tüketimi daha ucuz olan çaya nisbeten düşük olsa da ülkedeki yüksek nüfus nedeniyle toplam üretim rakamları oldukça yüksek seyredebiliyor.

Dünya üretiminde %3,5 oran ile 6. sırada olan Hindistan’ın iklim koşulları ve rakım seviyesine ağırlıklı olarak Robusta türünün yetiştirilmesine imkân tanırken, üreticiler bu türün yetiştirilmesi konusunda birçok ülkeye göre daha fazla dikkat ve özen gösteriyor ve özellikle espresso blendlerinde robusta tercih edenler için iyi bir alternatif olarak sunuluyor. Günümüzde 250 bin çiftçi ve 1 milyon işçinin kahve sektörü ile geçindiği belirtiliyor.

Hindistan’da yetişen kahve Washed Process, Natural Process ve geleneksel kendilerine has Monsoon (Muson) Malabar olarak bilinen işleme yöntemi ile işlenir. (Bu yöntem Hindistan'dan Avrupa'ya yapılan ihracatlar sırasında, tahta kutularda nakledilen kahvenin muson aylarında gelen yağışlı havaya maruz kalması ve bu sürecin kahvenin tadındaki güçlü etkisinin kendine has bir talep yaratması ile ortaya çıkmıştır.)

Görsel: india.com

Hindistan kahvelerinde 2 farklı sınıflandırma bulunur. Birincisi Hindistan’a özel bir sınıflandırma olup Washed ve Natural processed kahveyi ayırır. Buna göre Washed: Plantation Coffee, Natural: Cherry ve Robusta için: Parchement Coffee şeklinde bir sınıflandırma söz konusudur.

Ülkedeki ana kahve bölgeleri arasında Tamil Nadu, Pulney, Nilgiri, Shevaroy, Karnataka ve Bababudangırı yer alır ve hasat döneminin genellikle Ekim-Şubat ayları arasında olduğu söylenebilir. Kahvelerin tat profilleri ise ağır, kremsi, düşük asiditeli ve nadiren kompleks olarak tanımlanabilir.

ENDONEZYA

Şimdiki rotamız Dünya kahve üretimi sıralamasında kendisine ilk 5 içerisinde yer edinen Endonezya.

Hindistan’dan hatırladığımız Baba Budan adında Müslüman hacı efsanesi Endonezya’ya da etki ediyor.  Hatırlayacağınız üzere Baba Budan 7 tane kahve çekirdeğini midesine bağlayarak gizlice Osmanlı sınırlarının dışına çıkarmıştı.  İşte bir rivayete göre de o dönemde VOC (Hollanda Doğu Hindistan Şirketi) askerleri Baba Budan'ı yakalar ve kahve Hollandalıların eline geçer. O dönem de Hindistan ve Endonezya, Hollanda'nın sömürgesidir ve bu çekirdekler Endonezya’nın Java, Sumatra, Timor, Celebes ve Bali bölgelerine ekilir ve büyük plantasyonlar kurulur. 1706 yılında da Java adasında ilk hasat yapılır ve ürünler Hollanda'ya gönderilir.

Ancak, Java o zamanlar sömürge yönetimi altında olduğundan, onu yetiştiren çiftçiler için bu üretim süreci hiç kârlı değildi. 1860'da bu sömürge sisteminin suistimallerini anlatan Max Havelaar bir roman yazdı. Bu kitabın Hollanda toplumu üzerinde ciddi bir etkisi oldu ve kamuoyunun kahve ticaretinin nasıl yapıldığı ve genel olarak kolonyal sistem hakkındaki fikrini değiştirdi. Max Havelaar adı artık kahve endüstrisinde etik bir sertifika için kullanılıyor.

Görsel: leafbeanmachine

Endonezya denilince akla gelen kahvelerden biri şüphesiz ki Kopi Luwaktır. Yani kahve kirazını yemiş misk kedilerinin dışkılarının toplanmasıyla üretilen kahve. Bunun da ilginç bir hikayesi vardır. Kahve plantasyonlarında çalışan köle Endonezyalıların kahve çekirdeklerini evlerine götürmeleri veya kavurup, demleyip içmeleri kesinlikle yasakmış. Endonezyalı kölelerin üzerleri kontrol edilir ve plantasyondan ayrılmalarına öyle izin verilirmiş. Kontrolden sonra yolda Misk kedisinin dışkısındaki çekirdeklere rastlayan bir Endonezyalı köle bu dışkılardaki kahve çekirdeklerini temizleyip ilk kahve deneyimini yaşadıktan sonra çıkıyor işte Kopi Luwak. Endonezya'ca kahve Kopi demektir ve günümüzde Kopi luwak Endonezya'nın en ünlü kahvesi olup, dünyanın en pahalı kahveleri arasındadır.

Ülkedeki ana kahve bölgeleri arasında Sumatra, Java, Sulawesi, Flores ve Bali sayılabilir. Hasat dönemi genellikle Mayıs-Kasım arasındadır.

VİETNAM

Belki birçok kahve tüketici için yeni ve şaşırtıcı bir bilgi olabilir ancak Vietnam Dünya kahve üretiminde Brezilya’dan sonra 2. Sırada yer almaktadır.

Kahvenin, 1857 yılında Fransızlar tarafından getirildiği ve 1910'a kadar ticari bir girişim olarak herhangi bir ivme kazanmadığı belirtiliyor. 1990'larda Vietnam'da, çoğu büyük ölçekli kahve üretimine odaklanan çok sayıda yeni şirket kuruldu.  Özellikle 1994 ve 1998 arasında, kahve fiyatları nispeten yüksekti ve bu da kahve üretimini artırmak için güçlü teşvikler sağladı. 1996 ve 2000 yılları arasında Vietnam'ın kahve üretimi iki katına çıktı ve bunun küresel kahve fiyatı üzerinde yıkıcı bir etkisi oldu. Vietnam'ı dünyanın en büyük ikinci kahve üreticisi yapan üretimdeki muazzam artış, küresel bir arz fazlası durumuna neden oldu ve bu da büyük bir fiyat düşüşüne neden oldu. Vietnam'ın Arabica yerine Robusta üretmesine rağmen, en büyük alıcıların çoğu kaliteli bir üründen ziyade emtia bir ürüne ihtiyaç duyduğundan, bu durum Arabica'nın fiyatını yine de etkiledi. Bu nedenle, düşük kaliteli kahve arzı onların lehlerine çalıştı. 2000 yılındaki 900.000 ton (990.000 ton) kahve yüksek noktasından, üretim keskin bir şekilde düştü. Ancak kahve fiyatları toparlandıkça Vietnam'ın üretimi de arttı. 2012/2013 mahsulü 1,3 milyon ton (1,4 milyon ton) Son yıllarda Arabica yetiştirmeye doğru bir yöneliş olsa da rakım eksikliği yüksek kalitede ürün elde etmek için zorluk teşkil etmektedir.

Görsel: vietnamplus

Ülkedeki ana kahve bölgeleri arasında Central Highlands, Güney ve Kuzey Vietnam sayılabilir. Hasat dönemi genellikle Kasım-Mart ayları arasındadır. Büyük ölçüde doğal yöntemle (natural process) işlenen kahvelerin tat profiline bakıldığında çok az yüksek kaliteli kahve bulunduğu ve bu nedenle de ağırlıklı olarak düz ve odunsu tatlara sahip oldukları söylenebilir.  

YEMEN

Kahvenin, Etiyopya'dan Yemen'e ticaret yoluyla geldiği ve 15. ve 16. yüzyıllarda ülkede iyi bir yer edindiği belirtilmektedir. Bugün her dile girmiş olan kahve kelimesinin kökeninde de Arapça 'qahwa' kelimesi yatıyor ve Mocha kelimesi de Yemen kahve ihracatını yaptığı "Mocha" limanından geliyor.

Başlangıçta kelime, kahvenin ihraç edildiği Yemen'deki limana atıfta bulunuyordu. Bu yazım kısa sürede 'moka' olarak değişti ve bu terim Yemen'de üretilen güçlü ve keskin kahveleri tanımlamak için kullanıldı. Etiyopya'dan Moka Harrar gibi diğer ülkelerden bazı doğal olarak işlenmiş kahveler hala bu şekilde tanımlanmaktadır. Yemen'den gelen kahveler genellikle Java'dan gelen kahvelerle harmanlanır ve Mocha-Java harmanı ortaya çıkar. Yani Mocha kelimesi aslında bugün cafelerde tükettiğimiz Mocha'dan çok daha farklı anlamlar taşımakta ve Yemen'in imzası niteliği teşkil etmektedir.

Bu popülerliğin arkasında ise zorlu üretim süreçleri yer alıyor. Çünkü Yemen'deki toprakların sadece yüzde üçü tarıma uygun ve su en büyük sınırlayıcı faktör. Kahve, yüksek rakımlı teraslı arazilerde yetiştiriliyor ve kahve ağaçlarının sağlıklı kalması için ek sulama gerekiyor.

Ülkedeki ana kahve bölgeleri arasında Sana'A, Raymah, Mahweet, Sa'dah ve Hajjah gelirken hasat dönemi genellikle Ekim-Aralık ayları arasındadır. Fermente meyve aromaları ile öne çıkan Yemen çekirdekleri bu tatlılığı ve yüksek gövdesi ile şaraba benzetilir.

 

Yorum yapın

Yorumların yayınlanabilmesi için onaylanması gerektiğini lütfen unutmayın